Hac, İslam dininin beş temel şartından biridir ve Allah'ın emri olduğu için yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu nedenle, bir mümin, her şeyden önce, Allah'ın üzerimizdeki sayısız lütuflarına şükran olarak hac farizasını yerine getirmeli ve bu niyetle Allah'a yönelmelidir. Hac ibadeti, insanı manevi açıdan derinleştiren ve Allah'a olan bağlılığını pekiştiren bir yolculuktur. Hac yolculuğuna çıkan bir kişi, nereye gittiğinin ve bu yolculuğun manevi öneminin farkında olmalıdır. Hac yolculuğu, Sidretü'l-müntehanın izdüşümüne, bir yönüyle Allah'ın teveccüh ettiği bir aleme yapılan bir yolculuktur. İnsan, bu yolculuk sırasında Allah'a daha yakın olmanın ve manevi anlamda derinleşmenin bilinciyle hareket etmelidir. Hac ibadeti, farz, vacip, sünnet ve müstehap olan tüm yönleriyle yerine getirilmeye çalışılmalı ve bu süreçte sürekli Allah'a yönelmelidir. Hac boyunca, her hareketin Allah için yapılması gerektiği bilinciyle hareket edilmelidir; Allah için başlamak, Allah için işlemek, Allah için oturmak, Allah için kalkmak, Allah için Kâbe'ye yürümek, Allah için Kâbe karşısında el açmak, Allah için Mültezem'e yüzünü koymak ve Allah için Hacerü'l-Esved'i öpmek gibi. Hac Duası Arapça ve Türkçe Anlamı Bütün Hacılar niyet ederek Tavaf'a başlarken önce "Bismillahi Allahu Ekber" diyerek "Hacerul-Esved'i" selamlar. Bu selamdan sonra okunan dua şöyledir:
Bu kelimelerde sadık ve samimi olan bir hacı, artık memleketine, hakikaten annesinden yeni doğmuş gibi tertemiz olarak döner. Hac Duasının Anlamı
Bu şuurda olmayan ve tavafta yaptığı duadaki bu dört kelimenin ruhuna sahip olmayan kişinin haccı, bir seyahatten farklı olmaz. Kâbe-i Muazzama'yı Gördüklerinde
"Şu anda el açıp dualarımıza âmin diyen kardeşlerimizden kısa zamanda; hacca gidip gelmeyi nasip eyle ya Rabbi!" |