{ "title": "Namaza Başlama Duaları", "image": "https://www.nazarduasi.gen.tr/images/namaza-baslama-dualari-75.jpg", "date": "20.01.2024 08:22:47", "author": "Cihan ÖZEN", "article": [ { "article": "
Namaza Başlama Duaları

Resulullah (As) bu dua hakkında şöyle buyurmuştur: Allah'ın en çok sevdiği söz, kulun şöyle demesidir: “Allah'ım seni tesbih eder. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (Hak) ilah yoktur. \"

Tekbirden Sonra Şunlar Okunmalıdır

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ-)

”Allah'ım! Seni tesbih eder ve överim. İsmin mübarek, azametin yücedir. Senden başka ilâh yoktur. ”

Ebû Saîd el Hudrî (R. A.)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Resulullah (S. A. V.) gece namazı için kalktığında tekbîr alır şöyle okurdu: “Sübhaneke Allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve Teâlâ ceddüke vela ilahe gayruke” sonra“Allahü ekber kebîran” der, daha sonra: “Euzu billahissemiil alim mimineşşeytanirracim min hemzihi ve nefihî ve nefsihî” derdi. (Nesâî, İftitah: 18; Dârimî, Salat: 33)

İşe (R. Anha)'dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Resulullah (S. A. V.) namaza başladığında şöyle derdi: “Sübhaneke Allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve Teâlâ ceddüke vela ilahe gayruke. ”(Dârimî, Salat: 33)

Tekbirden Sonraki İftitah Duaları Şunlardır

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ

Ey Allah'ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (Hak) ilah yoktur. ”Albâni Sahihi Tirmizi, Albâni Sahihi İbni Mace.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمَدِكَ وَتَباَرَكَ اسْمُكَ وَتَعاَلىَ جَدُّكَ وَلاَ إِلهَ غَيْرُكَ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ2

“Ey Allah'ım! Seni hamdin ile tesbih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka (Hak) ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Senden başka hak olarak ibadet edilen hiçbir ilah yoktur. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Allah, en büyüktür. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibirinden, sihir ve vesvesesinden Allah'a sığınırım. ”Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi.

اَللَّهُمَّ بَاعِدْ بَيْنِي وَبَيْنَ خَطَايَايَ كَمَا بَاعَدْتَ بَيْنَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ، اَللَّهُمَّ نَقّنِي مِنْ خَطَايَايَ كَمَا يُنَقَّى الثَّوْبُ الأَبْيَضُ مِنَ الدَّنَسِ،اَللَّهُمَّ اغْسِلْنيِ مِنْ خَطَايَايَ بِالثَّلْجِ وَالْمَاءِ وَالْبَرَدِ3

\"Ey Allah'ım! Benimle günahlarımın arasını, doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Ey Allah'ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni hatalarımdan temizle. Ey Allah'ım! Benim hatalarımı karla, suyla ve doluyla yıka gider. ”Buhari, Müslim.

وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّـمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفاً وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ، إِنَّ صَلاَتِي، وَنُسُكِي، وَمَحْيَايَ، وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمَسْلِمِينَ. اَللَّهُمَّ أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ. أَنْتَ رَبِّي وَأَنَا عَبْدُكَ، ظَلَمْتُ نَفْسِي فَأغْفِرْ ليِ ذُنُوبِي جَمِيعاً إِنَّهُ لاَيَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ. وَاهْدِنِي ِلأَحْسَنِ اْلأَخْلاَقِ لاَ يَهْدِي لأَحْسَنِهَا إَلاَّ أَنْتَ، وَاصْرِفْ عَنِّي سَيِّئَهَا، لاَيَصْرِفُ عَنِّي سَيِّئَهَا إِلاَّ أَنْتَ، لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ، وَالْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدَيْكَ، وَالشَّرُّ لَيْسَ إِلَيْكَ، أَنَا بِكَ وَإِلَيْكَ، تَبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ4

“Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben, O'na ortak koşanlardan değilim. Namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanlardanım. Allah'ım! Melik Sensin. Senden başka hak olarak ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ve ben de Senin kulunum. Nefsime zulmettim. Bütün günahlarımı bağışla. Zirâ günahları ancak Sen bağışlarsın. Beni, ahlâkın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak, Sen erdirirsin. Ahlâkın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zirâ kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah'ım! Buyur hayrın hepsi, Senin iki elindedir. Şer, Sana nisbet edilemez. Ben Sana sığınır ve Sana dönerim. Sen, mubârek ve yücesin. Senden bağışlanma diler ve Sana tövbe ederim. ”Müslim.

اَللَّهُـمَّ رَبَّ جَبْرَائِيلَ، وَمِيكَـائِيلَ، وَإِسْرَافِيلَ فَاطِرَ السَّماَوَاتِ وَالأَرْضِ، عَـالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، أَنْتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ. اِهْدِنيِ لِمَا اخْتُلِفَ فِيهِ مِنَ الْحَقِّ بِإِذْنِكَ إِنَّـكَ تَهْدِي مَنْ تَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ5)

“Cebrâil'in, Mikâil'in ve İsrâfil'in Rabbi, göklerin ve yerin yaratanı, gizli ve âşikârı bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeylerde kulların arasında Sen hüküm verirsin. İhtilafa düşüldüğünde beni izninle hakka ulaştır. Şüphesiz, Sen dilediğini doğru yola erdirirsin. ”Müslim 1/534

اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً، وَالْحَمْدُ لِلهِ كَثِيراً، وَسُبْحاَنَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً، اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيم، مِنْ نَفْخِهِ وَ نَفْثِهِ وَ هَمْزِهِ6

\"Allah, en büyüktür. Allah'a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah'ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah'a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah'ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah, en büyüktür. Allah'a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam, Allah'ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Taşlanarak kovulmuş şeytandan, onun küfre götüren kibirinden, sihir ve vesvesesinden Allah'a sığınırım. ”Ebu Davud, İbni Mace, Ahmed, Müslim.

اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَـكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْدُ لَكَ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ وَلَكَ الْحَمْـدُ أَنْتَ مَلِكُ السَّـمَاوَاتِ وَالأرْضِ وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ الْحَقُّ، وَوَعْـدُكَ الْحَقُّ، وَقَوْلُـكَ الْحَقُّ، وَلِقَاؤُكَ حَقُّ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ، وَالنَّارُ حَقٌّ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ، وَمُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَقٌّ وَالسَّاعَةُ حَقٌّ اَللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ. فَاغْفِرْ ليِ مَاقَدَّمْتُ، وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ، وَمَا أَعْلَنْتُ أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَنْتَ إِلَهيِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ7

“Allah'ım! Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve o ikisinin arasında bulunanların nûrusun. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların efendisisin. Hamd Sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların Rabbisin. Hamd Sanadır. Göklerin yerin ve o ikisinin arasında bulunanların mülkü Sana aittir. Hamd Sanadır. Sen göklerin ve yerin hükümdârısın. Hamd Sanadır. Sen Hak'sın, vâdin de haktır. Sözün hak ve Sana dönüş de haktır. Cennet ve Cehennem haktır. Nebiler haktır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hak ve kıyâmet haktır. Allah'ım! Sana teslim oldum, Sana tevekkül ettim, Sana îmân ettim ve Sana döndüm. Bana verdiğin huccetle düşmanını düşman edindim. Seni aramızda hakem kılıp hükmüne başvurdum. Gizli ve âşikâr, yaptığım ve yapacağım amellerimi bağışla. Öne geçiren ve geriye bırakan Sensin. Senden başka ilah yok. Sen benim ilâhımsın. Senden başka ilah yok. ”Buhari, Müslim
" } ] }