{ "title": "Beddua", "image": "https://www.nazarduasi.gen.tr/images/beddua.jpg", "date": "21.01.2024 08:41:55", "author": "Nüzhet", "article": [ { "article": "
Beddua bir insanın başına kötü olayların gelmesi için yapılan duadır. Dinimizde Müslümanların birbirlerine kötü şeyler için dua etmeleri uygun değildir. Peygamberimiz bile çoğunlukla İslam karşısında düşmanlık edenlere beddua yerine, o kişilerin hidayete ermeleri için dua etmiştir. Bazı durumlarda zulme uğramış kişilerin, zalimlere beddua etmesi caiz olarak görülmüştür. Nisa suresi 4/148 ve bazı hadislerde bu açıklanmıştır. Böyle kötü dileklere maruz kalan kişiler, olaylar karşısında ya haklıdır ya da haksızdır. Beddua yapan için de aynı durum söz konusudur.

Beddua yapan kişi haksızsa

Haksız olarak yapılan beddualarla, yapan kişi haddini aşarak, zulüm yapmıştır. Suizanla beslenerek yanlış işlerin peşinden koşmuş, yanlış kararlar almıştır. İnsanın duyduğu şeylerde, şüphelerde muhatap lehine delil olduğunda iyi düşüncelere giderken, delil olmadığında beddua etmek doğru değildir. Hakkında delil varken kişilere karşı iyi niyet beslemek, fazilet değildir. Zaten hakkındaki delil, o kişiyi aklamıştır. Doğru olan delil olmadığında, karşı tarafı yargısız infaz yapmamaktır. Suizan yapmak yerine, hüsn-ü zan yaparak iyi dilekleri korumak gerekir. Suizan sonrası genellikle beddua ile neticelenir. Böyle yapılan ilenmeler, beddualar Allah katında makbul değildir. Suizanla yapılmış, gerçeklerden uzak, haklılığı olmayan bir harekettir.

Beddua yapan kişi haklıysa

Haklı olan kişi insaflıysa bedduaya geçit vermeyecektir. Rencide olmuşsa Allah'ın adaletine sığınacak, karşı tarafın ıslahı için dua edecek, her şeyi Allah'a havale edecektir. Haklı kişilerin havalesini Allah kabul ederek, karşı tarafa misliyle ceza verecektir. Allah'a havale bağırarak, söverek yapılmaz. Bunlar kişiyi haksız duruma düşürebilir. Kişi kendisine dil ile zarar vermiş olur. Dili ile hakkını almış, Allah'ın adaletini istememiştir.

Bir insanın haksız yere kalbinin kırılması, ağlatılması fıtri bedduadır. Asıl beddua budur. Dil ile dile getirilmesine gerek yoktur. Mazlumların, çaresizlerin, masumların, kimsesizlerin, hayvanların çaresizlikte yaptıkları beddualardan sakınmak gerekir. İnsanlar işleri ters gittiğinde, bedduanın varlığını arar. Burada haksız değildirler. İşlerinin ters gitmesi bazı durumlarda bedduadan kaynaklanabilir. Düşünür, hataları bulur, pişman olarak, tövbe ederiz. Haklıyken beddua yapmayarak, karşı tarafın hidayetini istemek, ıslahın için dua etmek iyi ahlakın eseridir. Bizlere sünnet olan davranış budur. Zarar veren kişiye dua ederek ıslahını istemek en güzel davranıştır. Haksızda olsak, haklıda olsak beddua etmek fazilet değil, marifette değil, erdem hiç değil.
" } ] }